UYDU NEDİR?
Uydu Yerden 36000 km Uzakta Uzayda Bulunan Bir Nevi Ayna Görevi Gören Yerden Aldığı Sinyalleri Tekrar Daha Geniş Alanı Kapsayarak Aynı Sinyali Dünyaya Gönderen Cihaza Uydu Denir.
İnsanlar Çanak Anten Kullanarak Uydudan Gelen TV Yayınlarını Seyrederler. Uydunun Kolaylığı İse Engebeli Coğrafyada Yer Vericilerin, Yayınlarının Ulaşamadığı Yerlerde Uydular TV Yayınlarını Kaliteli Olarak Ulaştırırlar.
Uydular Yalnız İnsanların TV Seyretmeleri İçin Değil Bir TV Görüntüsünü Ülkeden Ülkeye Yayını Taşımaktır. Hatta Dünyanın Herhangi Bir Yerinden Anında Canlı Yayın İmkanı Vermektedir.
TV Yayınlarının Yanında Haberleşme, Telefon, Data, Internet Erişimini Sağlayarak Uydunun Özelliğine Göre, Dünyadaki Bir Arabanın Plakasını Görme, Dünya Fotoğrafını Çekebilen Uydular, Askeri Amaçlı Casus Uydular, Uzay Fotoğrafları Çeken Teleskop Uydular Gibi Sıralanabilir.
Uydu Ekvator Üzerinde Dünya İle Aynı Anda Dönerler, Uyduyu İten İçinde Bulunan Gaz Vardır.Bu gaz Uyduyu İleri İtmek İçin Kullanılır. Elektrik Enerjisi İse Her İki Tarafa Açılmış Güneş Panellerden Sağlar. Uydunun Kendisi Üzün Ömürlüdür. Ancak İçindeki Yakıt Olan Gaz Bitince Ömrü de Bitmiş Olur. Yani Tekrar Doldurulmayan Çakmaklara Benzerler, Tekrar Uzaya Gidip Gaz Doldurulamaz mı?
Tabi ki Gidip Doldurulur. Bunu (Thor 01° West) Uydusunda Yaptılar Ama Bir Uydunun Ömrü 12 Yıl Düşünürsek Gidip Gaz Doldurdun mu 24 Yıla Çıkacak,
Zaten Uydu Fırlatılırken 10 Yıl Eski Teknoloji İle Fırlatılıyor. Uzaya Doldurmaya Gittiğinde 22 Yıl Önceki Teknolojiye Gaz vermiş Oluyorsun. Artık Bugün 20-30 Yıl Eski Teknoloji Kullanmak Kolay Olmasa Gerek!
Çünkü Teknoloji Gelişiyor. Teknoloji Geliştikçe Uzaya da Yeni Teknoloji Göndermek Gerek. Örnek; Türksat 2A Uydusu 10 Yıl Önceki Teknoloji İle İmal Edildi.
Uydunun Yörüngedeki Hareketi Uydu Devamlı Gazını Kullanarak İleri İtmez. Uydu Çizgisinden 150km Aşağı Düşer. Yer İstasyonu 300km Yukarı Fırlatır. Yani Elinize Bir İp Alırsınız ipin Ucunu Hızlı Bir Şekilde Elinizi Yukarı Aşağı Sallarsınız Nasıl Dalgalanır Uydunun Hareketi de Aynıdır. Günümüz Dijital Yayınlar, Internet ve Cep Telefonları var. Uydu Teknolojilerini de Yenilemek Lazım.
MERKEZİ UYDU SİSTEMİ NEDİR?
Merkezi sitem kullanıcıları tek bir noktaya yönlendirmedir.
Merkezi sitem 2 çeşittir
1.Headent Sistemi
2.Receiverli sistem
Headent sistemi nedir? Nerelerde ihtiyaç duyarız?
Headent merkezi sistem Sitelerde, Otellerde Çok kullanıcıların olduğu yerde çünkü Headent sistemi bir merkeze kurulur bu merkezde kanalların alınacağı uyduya yönlendirilmiş çanaklar ve Hedent sitemi ayrıca bu sistem kanallar sınırlıdır 45 kanal civarında istenilen 45 kanal kullanıcıları tarafından seçilir sistem kurulur ve bu merkezden tek kablo üzerinden kullanıcılarına bölünerek verilir kullanıcılar evlerinde bağımsız olarak birden fazla TV izleyebilirler Burada merkezde 45 kanal varsa her kanal için bir Receiver var anlamına gelir ve TV tünerlerinde S 04 den S41 ve VHF ||| 5 de 12 bantlar arasında yayın gönderilir evlerde kabloyu direk TV ye takarak seyretme imkanı verir Bu sistemin merkezde kurulması 20.000$ civarında tutar bunu kurduktan sonra artık buradan alınacak kablo istediğiniz kadar aboneye yayın verebilirsiniz bu merkezden sonra sonra yayın zayıfladığı yerde Yükseltici ile güçlendirerek devam edebilirsiniz.
Bu tıp Sistemler villalar birleşerek bu sistemi kuruyorlar çünkü villalarda çok oda oluşu ve birden fazla TV in çok oluşundan bu sistemler tercih ediliyor Headent sistemi abone sayısı ne kadar çok olursa maliyet o kadar çok düşer.
Receiverli sitem nedir? Nerelerde ihtiyaç duyarız?
Receiverli merkezi istem Apartmanlarında veya birden fazla kişinin ikamet ettiği yerlerde çatılarda veya balkonlarda çanak kırlılığı olmasın bir uyduyu bir çanakla paylaşalım diyeler için uygundur veya bir ev evinde bağımsız TV seyretmek için birden fazla Receiver kullanacaksa kaç tane Receiver kullanılacak ise ona göre çıkışlı çanağa LNB takılır (aşağıda Resimlerle anlatmaya çalışacağım) LNB ler 1 çıkışlı, 2 çıkışlı, 4 çıkışlı ve 8 Çıkışlı olarak üretilmiştir 8 sayıdan sonra Santral kullanılır ve LNB den veya Santralden Her Receiver için bağımsız kablo çekilir.
ÇANAK MONTAJI
Montaj yapılacak yerin keşfi sırasında 3 şeye özellikle dikkat edilmelidir.
Anten direğinin sağlam bir şekilde tespit edilebileceği bir zemin bulunması. (Beton platform, çatı terası, asansör makine dairesi üstü türü zeminler bu iş için özellikle uygun olmaktadır.) Sabit antenler için zeminin düşey veya yatay, hatta eğimli olması sorun değildir. Çelik dübel ankorajının uygun şekilde yapılabileceği tercihan beton zemin aranmalıdır. Böyle bir zemin bulunamaması halinde çelik konstrüksiyon veya betonarme olarak bu zemin hazırlanır. Kiremit çatılarda çatı mahyası anten montaj ayağı ve matkap girecek kadar kiremitler söküldükten, tahtalar kesilip açıldıktan sonra, ayak çatı tavan betonuna çelik dübeller ile monte edilir. Antenin ve direğinin büyüklüğüne göre 8-16mm arası çaplı dübeller kullanılır. Esnemesi olmayan ahşap konstrüksiyon üzerine veya balkon demirlerine de montaj yapılabilir.
Montaj noktasının sözkonusu uydu azimut ve elevasyonunda gökyüzünü engelsiz görebilir durumda olması. ( Hareketli antenler için bu tüm sabit uyduların bulunduğu Clarke kuşağını görebilmesi demektir.) Ayrıca montaj noktasının yerel mikrodalga linklerinin veya kuvvetli manyetik alanların güzergahı üzerinde de bulunmamasına dikkat edilmelidir.
Montaj noktasının servis ve ayar işlemleri sırasında, ya da daha sonra başka bir uyduya ayar değişikliği yapmak istendiğinde çanağın döndürülebilmesini veya LNB'ye elle erişilebilirliği engeller bir konumda olmaması. Çanağın mekanik olarak hasar görebileceği şiddetli rüzgarlar, atılan, uçuşan objeler, konaklayan iri kuşların güzergahında bulunmaması. Şiddetli is, kurum, çamur, böcek istilası, veya kimyasal kirlenmelere maruz kalınacak yerlerin seçilmemesi gerekir. Antenin görüş alanı önüne daha sonra geçebilecek konstrüksiyon, inşaat, veya büyüyen ağaçlar antenin çalışmasını engeller. Yıldırım çekebilen açık alanlarda özel tertibat gerekir. Ayrıca çanak anten güneş ışınlarını da LNB üzerine odakladığından güneşin öğlen saatlerinde tam da uydunun bulundugu pozisyondan geçtiği durumlarda oluşacak yüksek hararet LNB yi tahrip edebilir.
Seçilen konuma anten direğinin sağlam bir şekilde tespit edilmesi anten montajının en önemli kısmıdır. Hareketli (polar) antenler için direğin yere 90 derece dik tespit edilmiş olması gerekir. Bu durum anten montaj ve ayarına geçilmeden önce ölçülerek kontrol edilmelidir. Vidaların daha sonra rüzgar vibrasyonuyla kendiliğinden gevşemesini engellemek için daima yaylı pullar kullanılmalıdır. Eğer anten demir aksamının kaplamasına korozyon bakımından yeterince güvenmiyorsanız soraki bir servis sırasında korozyon yüzünden açılamaz duruma gelmesini engellemek için de vida ve elevasyon çubuğu dişlerinin ince bir gres tabakasıyla kaplanması tavsiye edilir. Direğin tespit edildiği zeminin bir alt kat ile su yalıtımını bozmamak için hem ankrajın yapılması sırasında hem de direk montajından sonra özel yalıtım önlemleri almak gerekir.
Seçilen anten kullanıldığı yerin özelliklerine uygun olmalıdır. Polyester (fiberglass) antenler mekanik (rüzgar yükü vs.) zorlamalara daha dayanıklıdır. Ancak zamanla çatlama ve nem alarak deforme olabilme olasılığı yüksektir. Metal antenler ise sıvama veya pres aluminyum veya saç, offset veya parabol oluşuna göre çeşitlidir. Yekpare, kaynaklı veya 8-24 parçalı montajlı olabilir. Perfore (delikli) veya solid olabilir. Saç antenlerin kaplaması zayıfsa kısa sürede korozyon (paslanma) riski fazladır. Çok rüzgarlı yöreler için tercih edilebilecek olan perfore saç antenlerde bu risk daha yüksektir. Alüminyum antenler ise, ince ve yumuşak malzemeden sıvanmışsa kısa sürede (rüzgar v.s.) deforme olabilir. 1.2m den küçük çaplı antenler için genellikle offset form tercih edilir. Parçalı antenlerin ise üretimi ve montajı daha pahalı ve zahmetli olduğundan genellikle tercih edilmemektedir.
Ayni çap ve özellikteki antenlerin marka ve modele göre farklı verimliliklerde oldukları unutulmamalıdır.
Anten direği seçilen antenin ayrılmaz bir parçası olmakla beraber monte edileceği zeminin düşey veya yatay oluşuna göre uygun özellikte seçilerek temin edilir , veya bazı durumlarda kaynakla özel tarzda modifiye edilerek yapılır.
Çanak kurulacak yer ve direğin özellikleri teknik uygunlukların ötesinde görünüm özellikleri bakımından da ilgililerin onayına ve bulunduğu yerin inşaat standartlarına tabidir. Direk bütün bu esaslar gözönünde bulundurularak ve ileride sökülmesi gerektiğindeki koşullar da gözönüne alınarak monte edilmelidir.
Direğin dikliği, sağlamlığı ve izolasyon durumu kontrol edildikten sonra çanak montajına geçilir.
Çanak tüm parçaları doğru olarak takıldıktan sonra direğin tepesine oturtulur. Bu safhada tüm tespit vidaları sıkılmalı ve LNB odak uzaklığı kontrol edilmelidir. Çanağın parabol geometrisi hiçbir şekilde deforme edilmemiş olmalıdır. Taşınma veya direğin bulunduğu yere çıkartılması sırasında geometrisini bozacak herhangi bir darbe veya stres almış olması çanağın verimini çok fazla düşürür. Bu bakımdan ayardan önce antenin yüzey düzgünlüğü ve kenardan kenara bakılarak aynı düzlemde olduğu iyice kontrol edilir. Tam bir düzlem üzerine yatırıldığında bütün kenarları değmeyen bir çanaktan iyi verim alınması mümkün değildir.
Çanağın düzleminde olduğu aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi çanağın kenarından kenarına birbirine dik iki ip (veya tel) gerilerek kontrol edilebilir. Birbirine dik ipler arasında boşluk varsa bu boşluk sıfıra indirilecek şekilde çanak esnetilerek tüm çevresi bir düzlem üzerine getirilmeye çalışılır.
Ayara geçilmeden önce azimut ve elevasyon ayarlarına yarayanlar dışında tüm vidalar sıkılır. LNB'nin çanağın tam ortasına baktığı ve kenar düzlemine tam dik durduğu kontrol edilir.
Antenin istenen uydu pozisyonuna ayarlanması için kullanılabilecek çeşitli alet ve cihazlar bulunmaktadır. Çanağın mekanik olarak istenen uyduya bakar konuma ayarlanabilmesinde pusula ve eğimmetre kullanılır. Bunun için öncelikle bulunulan yöreye göre o uydunun yerel ve kalkış açılarının bilinmesi gerekir.
Türkiyenin çeşitli yörelerinden en çok kullanılan 20 uydu konumuna ait gerekli azimut (yerel açi ve elevasyon (kalkış açısi) bilgileri ile polarizasyon açıları AZ, EL, POL tablomuzda verilmiştir.
Bu bilgilere göre pusulayla azimut (yerel açi eğimmetre ile de elevasyon (kalkış açısi ayarlanır. (Bkz. Şekil 1) Her ikisinin birlikte oldukça kolay ve hassas bir şekilde ayarlanabilmesi amacıyla yapılmış özel enstrumanlar da mevcuttur.
Çanağın mekanik olarak uyduya yönlendirilmesinden sonra LNB takılarak gelen sinyal ölçülür. Bu iş için de $25 -den $15.000 e kadar çeşitli değerlerde enstrumanlar kullanılabilir. En ucuz ve basit olanı gelen sinyali "kanarya" tabir edilen çeşitli tonda ses işaretine veya ibreli bir "sinyalmetre" gösterge değerine dönüştüren enstrumanlardır. Bu enstrumanlarla azimut, elevasyon ve polarite ayarları en yüksek işaret değerini gösterecek şekilde ayarlanabilir. Daha sofistike cihazlar ise alınacak tv, radyo, data işaretinin özelliğine göre tam olarak ölçülmesini güç, gürültü enterferans durumlarının belirlenmesini sağlar.
Her durumda azimut, elevasyon ve polarite (LNB kendi etrafında döndürülerek) ayarları alınan sinyali en yüksek değere ayarlayacak şekilde yapılır. Son olarak odak uzaklığı (fokus, LNB ile çanak arasındaki mesafe) deneyerek ve mm bazında ölçerek kontrol edilir. LNB doğru odaklanmış ise çanağa yaklaştırdığınızda da uzaklaştırdığınızda da sinyal zayıflamalıdır.
LNB'nin tam merkezde ve maksimum sinyal seviyesi sağlayacak odak uzaklığında olduğu kontrol edildikten sonra ayar işlemi tüm vidalar sıkılarak bitirilir.
Seçilen LNB ve feed alınacak yayın ve kullanıcı sayısı özelliklerine göre C veya Ku bandı , R/L, V/H, Single, Switchable, Wideband, Universal, Dual, Twin, Quad olabilir. Sinyal /Gürültü oranı (S/N) fiyatına göre en düşük K/dB değerinde olmalıdır.
Kullanım şekline göre basit LNB+Feed ya da LNBF olabileceği gibi OMT, polarizör, depolarizör, corotor, dipleksör, multifocus (2 veya daha çok LNB grubu) gibi çeşitli parçaların kullanıldığı bir asamble şekil de uygulanabilir. Antenin offset veya parabol oluşuna, alınacak yayının C/Ku bandı oluşuna ya da antenin, sabit veya hareketli oluşuna göre seçilecek feedhorn ve diğer malzemelerin farklı olacağı unutulmamalıdır.
Tek ya da çok kullanıcının bir veya daha çok çanaktan yayın alma durumları da kullanılacak malzeme ve montaj konfigürasyonlarını farklı farklı yapmaktadır. Çok kullanıcılı uygulamalarda alınacak her polaritenin ayrı ayrı dağıtım kutusuna getirilmesi esastır.
Çanak yerinden kullanıcının (TV'nin ve uydu alıcısının ya da sinyal dağıtım merkezinin) bulunduğu yere kadar olan kablo güzergahının olabildiğince kısa seçilmesi gerekir. 30m nin üzerinde mesafeler için sinyal kaybı dikkate alınarak özel önlemler gerekebilir. Standart olarak düşük kayıplı RG6 kablo ve F tipi bağlantı elemanları seçilir. Kablonun ezilme, burulma, kılıfının çatlaması durumlarında sinyal verimi düşerek sistemde arıza oluşur.
RECEİVER VE LNB NEDİR?
Receiver LNB'den gelen sinyalleri Televizyonun gösterebileceği şekilde hazırlar, ve böylece uydudan aldığınız mikrodalga sinyaller TV'nizden görüntü olarak izlersiniz.
Çeşitli amaçlı kullanılmak üzere değişik özelliklere sahip Receiverler bulunmaktadır.
LNB
Uydu sinyallerini son kullanıcının alıcısına kadar ulaştırmak hep zor olmuştur. Çünkü uydudan alınabilen kanalların çok olması, ve dolayısıyla sinyallerin bant genişliğinin fazla oluşu çatının üstündeki çanaktan bu sinyalleri eve taşımayı güçleştirmektedir. Bunun yanısıra dijital video kayıt cihazları (DVR) kullanımlarının artması da işin karmaşıklığını arttırmıştır. Örneğin düşey/yatay, alt/üst bant şeklinde dört polarite halinde alınan sinyaller alıcı cihazdan LNB'ye komuta edilerek sadece seçilen polaritedeki yayınlar gönderilmekte idi. Oysa kullanıcı bir polaritedeki yayını kaydederken (DVR) diğerini izlemesi mümkün değildi. (Bu durumda aşağıya birden çok kablo indirmek ve karmaşık bir enstelasyon düzeneği ve kullanma zorluğu söz konusudur.)
İşte “Unicable teteknolojisi” ile getirilen ve SCR(Single Channel Router) kısaltmasıyla da sıkça karşılaştığımız uygulama bu sorunlara çözüm getirmek üzere geliştirilmiştir. Bu sistem adından da anlaşılacağı gibi “tek kablolu” bir çözüm.
Pahalı çift tünerli ve PVR'li STB alıcı cihazların ve birden çok alıcıya sinyal dağıtılması durumunun gerektirdiği çok kabloluluk bu sistemle “tek kablo ile” çözümlenmektedir.
Şimdi “UniCable LNB” (SCR LNB) çözümleri ile herhangi “özel uygulama” gerektirmeden tek kabloya geçilebilmektedir. UniCable sistemi yazılım ve donanımdan oluşan tümleşik bir çözümdür. SCR LNB ile bu sisteme uyumlu uydu alıcı veya dijital kayıt cihazları ile kullanılması gerekir. Bu özellik bu LNB'nin bağlanacağı alıcı cihazda yeralan yazılımla sağlanmakta, cihazda hiçbir donanım değişikliği gerekmemektedir. (Uyumlandırma işi herhangi alıcı cihaza uydudan yazılım yüklenerek(OTA) da yapılabilmektedir.)
Kurulu bir sistem çanaktaki LNB (SCR/Unicable olanı ile) değiştirilerek ve alıcı cihazın yazılımı yükseltilerek “”tek kablolu”” hale getirilebilir. Eskiden mevcut tüm cihazlarla uyumludur. O nedenle özellikle DVR'li cihaz aldığınızda mevcut sisteme çanaktan itibaren hiçbir yeni kablo ilavesi gerektirmemesi büyük çok büyük kolaylık sağlamaktadır.
MULTİSWİTC VE DİSEQ SWİTCH NEDİR?
MUİTİSWİTCH
kaskad uydu anahtarı. bir veya birden fazla QUATTRO LNB'yi bircok alicinin kullanabilmesi amaci ile tasarlanmis bölücü.
DİSEQ SWİTCH
Üst bant yayınlarının yeni yeni kullanılmaya başlandığı (1996-7) yıllarında aynı anda iki uydudan birinin alt ve üst bantları arasında seçim yapabilmek mümkün olamamaktaydı. Çünkü daha önce çanak seçme anahtarlaması için kullanılan 22KHz LNB lerin içindeki osilatör seçimi (alt /üst bant geçişi) için kullanılmıştı. Alıcıdan anten istikametine uygulanacak bir kontrol işaretleşmesi sistemi acilen gerekiyordu. DiSEqC (Digital Uydu Teçhizatı Kontrolu) bu gereksinimden ortaya çıktı. Şimdi daha önceki 22KHz tekniği kullanılarak bu taşıyıcının üzerinden sayısal telgraf modüle edilmektedir.
Önceden polarizasyon düzlemini değiştirme, çanak değiştirme ve hareketli anten kumandaları tümüyle değişik bağlantı ve kontrol şekillerine sahipti. Örneğin 13/18V polarizasyon değişikliği için, 22KHz sinyali ise çanak seçimi için kullanılmaktaydı. Ayrıca hareketli antenlerin kumandaları da tümüyle ayrı sinyallerle yapılmaktaydı. Cihazlar arasındaki uyumsuzluk sorunu da kullanıcının cihaz seçimini güçleştirmekteydi. Ayrıca daha önceki tekniklerle hem alt hem de üst bantları olan iki uydu arasında seçim yapmak mümkün olmamaktaydı.
DiSEqC üzerine sayısal telgrafların modüle edileceği bir taşıyıcı olarak 22KHz tekniğini kullanmaktadır. Ana kumanda fonksiyonu her uydu alıcısı içinde bulunan Mikroprosesör tarafından üstlenilmektedir.
Bu ana birim (master) tarafından verilen sayısal kumanda bilgileri kumanda edilen (slave) cihazlar tarafından algılanır. DiSEqC şu anda 4 ana çeşit yapıda bulunmaktadır. Basit DiSEqC (Mini - DiSEqC de denmektedir.) , DiSEqC 1.0 ve DiSEqC 2.0 ile DiSEqC 1.2 .
Mini DiSEqC de sadece temel uygulamalara yeterli kısıtlı özellikler bulunmaktadır. Bu tip 22kHz sinyal için sadece 2 konumu içerir(Sekil 1'e bakınız). 12ms sürekli ( 0 bilgisi) ve 12ms kesikli (1 bilgisi) . Bu şekilde 13/18V anahtarlamasının da kullanılmasıyla toplam 8 polariteye kumanda ediliebilir. Yani örneğin V ve H polariteleri, üst ve alt bantları ile iki çanağın tüm polariteleri seçilebilir.
Eğer 8 polariteden çok kumanda gerekiyor ise. Mini-DiSEqC den vazgeçilmelidir. Sıra istenildiği kadar çok çanağa kumanda edebilen DiSEqC 1.0'a gelir. Bu durumda gerekli kumanda bilgileri 22kHz sinyalin üzerine modüle edilir. Örneğin 1,5ms bit periyodunun 0,5ms 22kHz var, 1ms yok konumu 1 bilgisini, 1ms var 0,5ms yok konumu ise 0 bilgisini vermektedir (şekil 1'e bakınız)
Bu sistem temel olarak tüm anahtarlama işlevlerini yerine getirmektedir, ancak dijital teknoloji daha da fazlasını vadeder. DiSEqC 2.0 ile çevre cihazları ana birimin (master) çip fonksiyonlarını da görmektedir. Bu şekilde kullanıcıya yeni avantajlar sağlanmaktadır. Uydu alıcısının kullanımı ve programlanması oldukça kolaylaşmaktadır. Örneğin uydu alıcısına LNB'nin lokal osilatör frekansının bildirilmesi gerekmez, sistem kendiliğinden tanıyabilir. Ayrıca merkezi kumanda tarafından her türlü hata durumu değerlendirilip düzeltici değişiklik yapılabilir.
DiSEqC sistemi bir dizi cihazı ya da parçayı kumanda edebilme imkanı sağlar. Polarizasyon düzlemleri veya , uydu sistemleri arasında seçim yapmanın yanı sıra polarizörler aktüatörler gibi çeşitli hareketli anten parçalarına kumanda edilebilir.
DiSEqC sistemi geriye doğru uyumludur. Eskiden var olan 13-18V ve 22kHz sinyallerine sahip uydu alıcıları da bu sistemin içinde eskiden var olan tüm fonksiyonlarını görebilirler. Ancak yeni geliştirilen ilave fonksiyonları yapamazlar.
Şekil 2 de verilen Master -Slave prensibi komponentlerin birbiriyle olan haberleşmesini kolaylaştırmaktadır.
Bu haberleşmede yönlendirici durumda olan Master entegre devredir. Master devre Slave devreden bir cevap bekliyor ise (DiSEqC 2.0) bunun nasıl bir cevap olduğunu da belirler. Slave devrelerden gerekli cevap gelmeden haberleşme bitmez. Kısacası master bir (ya da daha çok) slave cihaza 22kHz sinyalini kodlayarak kısa bir komut göndermektedir ki bu basit bir yazılım veya onu ikame eden devre ile yapılabilmektedir. Slave cihazda ise (örneğin sviç) hem uç cihazına gerekli kontrollar (örn. antenleri seçen rölelerin kontrolu) hem de gerekli sinyal kodlama ve çözme işlemleri ayni bir tek mikrokontrolör çipinde yapılır. Multisviç denilen kutularda ise farklı master (uydu alıcısı tarafı) devrelerden gelen komutlara uygun uç cihazları (örn. anten) seçen bu devrelerden bir matris şeklinde (alıcı sayısı kadar adette) bulunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder